Sulusaray Tarihi
Türkiye Cumhuriyeti
Nevşehir İli Sulusaray Kasabası
Kasaba Tarihi
Kasabamızın en az 4000 yıl öncesine kadar uzanan tarihi bulunmaktadır,Yerleşme tarihi Etiler’e kadar uzanan Kasabamız Hititler, Medler, Frigler, Asurlular, Persler, Keltler, Kapadokya Krallığı, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı uygarlıklarından izler taşımaktadır.Kasabamızın batısında bulunan güvercinlik
mevkiinde kayalara oyma mağaralar, kuzeyinde aşağı öz-karaca viran (kasaba halkı dilinde Karacaören)
mevkiinde “ Halime’nin damları “ isimli mağaralar,kuzeybatısında bulunan peribacaları ve kuzey doğusunda bulunan elde yığma olduğu iddia edilen Çec tepeside bu bilgileri belgelemektedir. güvercinlik mevkiindeki kayadan oyma evlerde
Kapadokya tekfurunun ileri uç birlikleri yaşamis,Çeç tepesi ise Bizans medeniyetinin bir dönem yeraltı zenginliklerini taşımıştır.
(Resimleri gerçek boyutunda görmek için resmin üzerine tıklayın)
Kasabamız Anadolu’ya açılan kapı olarak bilinen Kapadokya’nın tam ortasdındadır ve eskiden ticaret yolu olarak kullanılan ipek yolu (Kasaba halkı diliyle uluyol) kasabamızdan geçmektedir
Eskiden tiracet yolu olarak kullanılan ipek yolu,
Kasaba halkı tarafından ulu yol diye bilinen mevki cappadocia tekfurunun iki saray arasında kullandığı yol güzergâhıdır.
ipek yolunu Gülşehir’den Avanos’a bağlayan ticaret yolunun sulusaray
kimsi, ipek yolunun bir kesitidir. M.Ö. 500. yıllarda Hititler döneminde
Abusağı kasabasında keten, Gülşehir’de bezir, Sulusaray’da alçı ve kükürt
ihraç edilirdi. Kızılırmak üzerinde doğu’ya açılan ticaret merkezleri
ve limanlar vardı bunlardan biriside Sulusaray’daki limandır. Bu liman
kasabamııın Kızılırmak kenarındaki alçılık (kasaba diliyle Alçılığın altı) mevkiinde kurulmuştur. Bu limandan çeşitli bölgelere alçı ihraç edilirdi,bu bölge isminide buradan almaktadır,Kasaba halkı tarafından kükürtlük diye bilenen bölgeden ise kükür ihraç edilirdi.
Kasabanın kuzeydoğusunda bulunan kabak köy
aslında cappadocia kelimesinin galatlı ifadesidir. Zira bu mevkide kabak üretimi
olmadığı herkesin malumudur. Hattı zatında bu mevkii en iyi yetiþen ürün
havuçtur.Kabak köy mevkiindeki kaynak su kekre su,
eski medeniyetlerin bize emanet ettiði bir pınardır. Bu su o zamanın künk
şebekesi ile getirilmiştir. Kabak köy mevkiinin doğusunda bulunan ağca dam,
günümüzde küçükbaş hayvan ağılı olarak kullanılsa da geçmişte bir uygarlık bu mağaralarda
yaşamıştır.
Kabak köy ve ağaca dam
(Resimleri gerçek boyutunda görmek için resmin üzerine tıklayın)
Kasabanın kuzeyindeki karaca ören mevkiinin
ismi, karacaviran kelimesinden gelmiştir. Oradaki Halime’nin damları kasaba
halkı bir donem titanik mağarası olarak kullansa da geçmişte bir kavim
orada yaşamıştır. Fatma ana (halk diliyle Fadime ana) çeşmesi yakınlarındaki hece taşları, bu
kavmin Müslüman olduklarının işaretleridir.
Afganistan steplerinden göçebe olarak gelen Türkmen boyları ( Anadolu’yu
islam’a açan fetihler amacıyla) zor şartların insanları olarak oyma
kayalar ve pırıl pırıl akan su kaynaklarını görünce “işte su, işte
saray” diyerek bu bölgeyi kendilerine yurt olarak seçmişler ve kasabanın
ismi Sulusaray olarak kalmıştır. Su hayat, saray da medeniyettir. Kasabanin
ilk ismi de budur.
Sulusaray’ın geçmişi ve tarihi dokusu Nevşehir’den
ziyade Gülşehir ve Avanos ile ilgilidir. Gülşehir üzerinden Hacıbektaş’a ( suluca
kara höyük’e ) yerleşen Hacı Bektaşi Veli Avanos üzerinden gelerek
Sulusaray’dan geçmiştir. Ağca dam ile Halime’nin damları bir biri ile bağlantılıdır.
Tarihi M.Ö. 1000 yıllarına dayanan koşsu kasaba çat
ile de yakın ilgisi olan Sulusaray kasabası bilinmeyen Cappadocia’nin asil
merkezidir.
Genel Bilgi
Kasabamız 1967 yılında köylükten çıkarak Belde (Kasaba olmuştur.2000 yılı nüfus sayımına göre kasabamızda 2.275 kişi
yaşamaktadır. Ancak buna ilave olarak nüfusunun % 65’i yurt dışında
ikametgâh etmektedir. Bu ülkeler Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Kanada
olarak sıralanmaktadır.4 6.024.000 m² yüzölçümü olan
kasaba arazisi engebelidir. Yaklaşık % 40 ekilebilir alanı teşkil
etmektedir. Eski yerleşim yerleri tüf kayalara oyularak yerleşmiş olan
kasabamız son yıllarda gelişmiş kuzey-bati güney-bati ve bati yönünde yayılmıştır. Bitki örtüsü Anadolu’nun tipik yapısına
uymaktadır.Kasbamız karasal iklimin etkisi altındadır Yazlar kurak ve sıcak,Kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Kasabamızda yeşillik olarak selvi, kavak ve söğüt ağaçlarını dere boyunca yoğun
halde görmek mümkündür. Arazinin büyük kısmında ise kayısı,ceviz ağaçları
ve üzüm bağları bulunduğu için özellikle ilk bahar mevsiminde yeşil bir kuþak
oluşturmaktadır.Kasabamızın Tarihi ve Genel bilgileri bu şekilde özetlenebilir…..
Kasabamıza dair elimizde bulunan nostaljik resimler.
(Resimleri gerçek boyutlarında görebilmek için resmin üzerine tıklayın)
Burada yer alan bilgi resim vb gibi içeriklerin her hakkı sulusaray.nete’ aittir,kaynak gösterilse dahi izinsiz,alıntı yapılamaz,kopyalanamaz veya farklı amaçlar için kullanılamaz.
POPÜLER